23 Ocak 2010 Cumartesi

Cehennemden büyülenen İslamcılar

Üç ay önce kurulan İHL Sözlük, etkisi sınırlı kalsa da rutin tartışma gündemimize orijinal bir renk getirdi. Sahip olduğu potansiyelle İslami kesimin Ekşi Sözlüğü olup olamayacağıysa meçhul.


04.07. 2009/ aksam.com.tr


Uzunca bir süredir Türkiye’nin gündeminden düşmeyen konu (Erbakan’ın başbakan olduğu 1997’den beri mi desek) din ve ‘dinci- laik’ gerilimi… Doğrudan gündeme gelmediği zaman bile gündemdeki herhangi bir meselenin bu konuyla bağını kurmayı kolayca becerilebiliyoruz. Her defasında herkes dini, İslam’ı yeniden öğreniyor, birbirine öğretiyor. Alıcısı ve satıcısı bol, ‘değerli’ bir konu. Artık tartışmalar kendini tekrar etmeye, sıradanlaşmaya başlasa da kimi zaman ilginç vakalar yaşanmıyor değil.


İHL Sözlük (yani bildiğimiz İmam Hatip Liseleri) üç ay önce kurulduğunda bu rutin oyalanmaların ortasında herkese orijinal bir ‘eğlence’ düşer gibi görünüyordu. Herkes bundan nasiplenmese de hakkında epeyce yazıldı çizildi ve konuşuldu.


Sözlüğün kurucularından Meçhul X ve Seyyar Gazali 6 Nisan’da ilk tanımları girdiğinde mümin ve müminelerin (sözlükte erkek ve kadınlar bu kelimelerle tanımlanıyor) dikkatini çekmeleri zor olmamış. Hemen ertesi gün sözlükte 50-60 kişiyi görmüşler. Sonraki gün olayın kokusu ateistlere de ulaşınca site kendisine Ateistler Birliği diyen bir grup tarafından hack’lenmiş. Birinci ayını doldurduğundaysa yazar sayısı 2 bini bulmuş. Şu anda serbest yazar alımları durdurulmuş, içeriden bir azarın referansıyla ancak girilebiliyor. Fakat yakında tekrar serbest alımlara açmayı düşünüyorlar sözlüğü. Yazarları arasında Ahmet Hakan ve Haşmet Babaoğlu gibi tanınmış isimler var. Hiçbiri İHL’li olmayan kurucuların bir özelliği de vaktiyle Ekşi Sözlük tecrübesi yaşamış olmaları.


“Ekişi Sözlük’te çıraklık yapmışlar şimdi kendi dükkânlarını açıyorlar” şeklinde düşünüyor insan. Mizah dergilerinden siyasi hayatımızdaki sayısız partilere kadar her şeyimiz bu tür bir mekanizmayla işliyor ne de olsa. Anlaşmazlıklar, farklılıklar gibi çoğu kez yan konumdaki faktörler etrafında tantana koparken, kendini ispatlama çabası gibi gerçek bir nedenden bahsedilmiyor bile.


Curcunada yatan potansiyel

Kuruculardan Meçhul X, sözlüğün kuruluş nedenini merak eden bir gazeteciyi şöyle cevaplamış; “Bir gün ekşi sözlüğü okurken, eşim de bakmak istedi. Bakmazsan olmaz mı çok küfür var, dedim. O zaman ‘peki senin orada ne işin var’, diye sordu. Haklıydı. Sözlükte bu sıkıntıyı yaşayan başka arkadaşlar da vardı. Kendimizi ifade edebileceğimiz bir mecramız olsun istedik.” En önemli hassasiyetlerinin kutsal değerlere saygısızlık edilmemesi olduğunu vurgulayan Meçhul X başka bir yerde şöyle demiş; “Diyoruz ki hep beraber düşünelim, Allah’ı sorgulayan da olsun ama bunu güzel bir üslupla, fikir alışverişiyle yapalım.” Yine sözlüğün kurucularından Kyuubi No Kitsune; “Küfürden uzak durmaya çalışan bir gencim. Tabii ben de küfür ediyorum ama sokakta ne kadar kullanılıyorsa o kadar. Bazı sözlüklerde bunun sınırı çok aşılmıştı. (…) Hadisler uydurmadır ya da Kuran-ı Kerim’i Hz. Muhammed kendi yazmıştır diyenlerin yazılarını yayınlıyoruz ama kalkıp da Hz. Muhammed’e küfrediyorsa, bunu yayınlamıyoruz.”


“Ekşi Sözlük’ün İbrahim Tatlıseks nickli meşhur yazarı, aynı adla sizde yazabilir mi” sorusuna Mechul X ve İmhotep “yazabilir” derken, Seyyar Gazali ve Kız İHL Önünde Bekleyen Çocuk “yazamaz” cevabını vermiş.


Seyyar Gazali kendisini “Risale-i Nur okuyarak başladım, şimdi Erbakancı diyorlar. Aslen tutunamayanlardanım” sözleriyle tanımlarken sözlükte Saadet Partisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un, gazeteci Umur Talu’nun, Ekşi Sözlüğün kurucusu SSG’nin yazmasını istediğini söylüyor. Kurucuların sözlükte görmek istediği diğer isimlerden bazıları şöyle; Yılmaz Erdoğan, Bejan Matur, Nihat Genç, Pelin Batu, Sevim Gözay, Fethullah Gülen, Ahmet Altan.


Takdir edersiniz ki bu gayet curcunalı ortam pek çok tartışmaya yataklık yapmaya müsait. Sözlüğün yalnızca biçim olarak değil, kullandığı dil bakımından da Ekşi Sözlüğün bir klonu olduğunu söylemek gerek. 1999’da çıktığında patlayan yeni yaratıcı dili, iflah olmaz mizah ve eleştiri gücüyle Ekşi Sözlük kısa sürede geniş kitleleri etkisi altına almıştı. Sahip olduğu curcunada bu tür bir potansiyelin varlığını hissettiren İHL Sözlüğün İslami kesimde aynı etkiyi yapıp yapmayacağıysa meçhul.


Kurucuların söylediklerinin hissettirdiği ilgi uyandırıcı, curcunalı ortam, sözlüğün heyecanla karşılandığı İslami kesimde yeterince fark edilememiş belki de. Yazdıklarından ve hakkında yazılanlardan anlaşıldığı kadarıyla, sözlükçüler üzerinde etkisi olan bir gazeteci 2007’de “Türk toplumunun ortak değerlerini yansıtan” Ekşi Sözlük’ün İslami kesim tarafından boş bırakılmaması gerektiğini yazmış ve çağrısı karşılık bulmuş. İHL Sözlük’ü büyük heyecanla karşılayan yazar bu kez ise, daha önce Türk toplumunun ortak değerlerini yansıttığını söylediği Ekşi Sözlüğü “şer kalesi” olarak tanımlayıp yıkılışının müjdesini vermiş. Sözlükçülere tavsiyesi “ulvi amaçları doğrultusunda” bu mecrayı akılcı kullanmaları, ağırbaşlı olmaları, mizahı “dozunda” tutmaları olmuş ve yazısının sonunda gazâlarını tebrik etmiş. Sınırlayan, kalıba sokan, tekdüze, sözlüğün bizzat çıkışını borçlu olduğu o aykırı, yaratıcı ruhtan eser taşımayan, yoksun bir dil... Sözlüğün böyle bir dille kendisini gerçekleştirmesi, ispatlaması mümkün değil.


Yazar “şer kalesi”nin yıkılışının müjdesini veredursun, öte yandan, kendisini ispatlamaya çalışan bu taraftaki kaledekilerin ‘cehennemlik’ bir yola girmiş olma ihtimali de var. Gündüz Vassaf eğlenceli kitabı Cehenneme Övgü’de anlatıyor; İspanya’daki Prado müzesini gezen kalabalık her gün Bosch’un eserini izlerken cennetin sıkıcı tekdüzeliğine şöyle bir göz atıp hemen cehennemin önüne geçer ve onu seyretmek için itişip kakışırmış. Başka bir gün Toledo’daki bir katedrale gittiğinde, oturaklardaki cennet ve cehennem tasvirleri arasındaki acayip fark dikkatini çekmiş. Cennet tasvirleri dünyanın her yanındaki kiliselerde görünen sıradan resimlerken, cehennem tasvirlerine ressam bütün hayal gücünü özgürce yansıtmış. Hem izleyicileri hem de sanatçıyı en çok cezbeden, büyüleyen şey cennet değil cehennemdir diyor Vassaf.

http://www.aksam.com.tr/2009/07/04/haber/yasam/1512/cehennemden_buyulenen_islamcilar__.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder